Kişisel maruziyet ölçümü, çalışma ortamındaki toz, VOC, gürültü, titreşim ve kimyasal buhar ve bileşikler gibi çok çeşitli kirletici ve fiziksel faktörlerin çalışan sağlığı üzerindeki etkilerinin kişi bazlı ölçülmesidir.
Kişisel maruziyet ölçümü olası iş kazalarının ve meslek hastalıklarının engellenmesi veya bu olasılığın en düşük seviyeye indirilebilmesi için gerekli olan bir ölçümlerin başında gelir. Özellikle son dönemlerde işitme kaybı, akciğer rahatsızlıkları gibi yargıya taşınan meslek hastalığı davaları göz önüne alındığında işçilerin sağlığının korunmasının zorluğu daha da artmaktadır. Ani gelişen kazalar sonucunda iş kazası ve ölümleri meydana gelebilmektedir. Bu gibi durumların önüne geçmek için iş hijyeni ölçümleri önemlidir. Bu nedenle de kişisel maruziyet ölçümlerinin değeri daha iyi anlaşılmalıdır.
Kişisel maruziyet ölçümü pompa veya dozimetre yardımıyla kişilerin üzerine yerleştirilen cihazlar ile yapılan ölçümdür. Ölçüm süresi kısa da olabilir, mesai süresince de devam edebilir. İş değişkenliği, çalışılan bölüm sayısı, mola ve çalışma süresi ölçüm süresine etki eder.
İş Hijyeni Ölçümlerinin Diğer Bir Ayağı Kişisel Maruziyet Ölçümleri
İş hijyeni ölçümü noktasal ve kişisel maruziyet ölçümleri olarak iki başlık yer almaktadır. Noktasal ölçümlerin bazıları aydınlatma, termal konfor gibi parametrelerdir.
Ölçümler sayesinde olası tehlike, risk ve sağlık sorunları önden tahmin edilmeye çalışılmaktadır. Bunun ışığında da önlemlerin alınması sağlanmaya çalışılmaktadır. Kişisel maruziyet ölçümlerine kanun ve yönetmelik perspektifinden bakıldığında İş Hijyeni Ölçümleri olarak isimlendirilen ölçümlerin bir ayağını oluşturmaktadır.
İşverenin öncül görevlerinden biri de işyerindeki sağlık ve güvenlik risklerinin ölçülmesi ve bu ölçümlerin raporlanarak kayıt altına alınmasıdır. Böylelikle gerekli görüldüğü zamanlarda denetimlerde ya da üst firma tarafından ölçüm raporlarının hazır bulundurulması gerekmektedir. Kişisel maruziyet ölçümleri incelemeli ve gerekli önlemleri almak için İş Sağlığı ve Güvenliği ekibiyle beraber önleyici tedbirlerin alınması gerekmektedir.
Kişisel maruziyet ölçümü ile
- Kişisel Toz Mazuriyet Ölçümü
- Kişisel VOC Maruziyet Ölçümü
- Kişisel Gürültü Maruziyet Ölçümü
- Vücut Titreşimi Kişisel Maruziyet Ölçümü
- Kişisel Kimyasal Maruziyet Ölçümü yapılmaktadır.
Bu ölçümler sonucunda birtakım risklerin gözle görünür riskler olduğu fark edilirken bazı durumların ve risklerin ise gözle görülemeyen ölçüm ve analizler ile elde edilmesi gereken, fark edilen durumlar olduğu anlaşılmaktadır.
Gürültü, toz, VOC ya da kimyasal maruziyet, meslek hastalıklarına yakalanma riskini etkilemesi açısından sınır değerlerini aşan kişi ya da bölümlerde maruziyeti kabul edilebilir düzeylerde tutmak ve gerekli ölçümleri yapıp gözetim altında tutmak önemli olmaktadır.
İşverenlerin çalışma ortamının gözetimi yükümlülüğü 30/6/2012 tarih ve 28339 sayılı Resmî Gazete’de yürürlüğe giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği yasası ve bu yasaya uygun olarak çıkarılan Yönetmeliklerde bulunmaktadır.
İSGÜM’ün “Ölçüm Sonuçlarının Mesleki Maruziyet Sınır Değerleri İle Kıyaslanması” başlıklı duyurusu ile maruziyet ve noktasal ölçümlere ait sonuçların sınır değerlerle kıyaslanma durumu netlik kazanmıştır. Ortam ölçümleri sabit bir noktada yapıldığı için sınır değerlerle kıyaslanamamaktadır. Firma sınır değer kıyaslaması görmek istiyorsa çalışanlar üzerinde maruziyet ölçümleri yaptırmalıdır.
AEM Laboratuvarı iş hijyeni test, ölçüm ve analiz yetkisi ile kişisel maruziyet ölçümü yapabilmektedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan yetkili, TÜRKAK’tan akreditedir. Kaliteli ve hızlı hizmet anlayışı, yetkin çalışanları ve geniş kapsamı ile Türkiye genelinde hizmet vermektedir.